Ana Sayfa
Analizler
Hollanda Parlamento Seçimleri

Hollanda Parlamento Seçimleri

15 Mart 2017 Hollanda Parlamento Seçimleri

Hollanda, 15 Mart Çarşamba günü önemli bir seçime gidiyor. Avrupa başta olmak üzere tüm dünya kamuoyu tarafından merakla beklenen seçimler, önümüzdeki dört yıl boyunca Hollanda'yı kimlerin yöneteceğini belirleyecek. Son 18 aydır yapılan anketlerde en büyük oy oranına sahip olan, İslam ve Avrupa Birliği karşıtı PVV (Özgürlük Partisi)'nin lideri ve resmi tek üyesi olan Geert Wilders'in sert söylemleri, bu seçimleri önemli kılan hususlardan bir diğeri.

''Hollanda bizimdir, bizim kalacak'' başlıklı ve bir A4 kâğıdına sığan PVV seçim bildirgesinde, İslamileşmenin durdurulmasından,  Hollanda'daki bütün cami ve İslami okulların kapatılması ile kamusal alanda başörtüsü ve diğer İslami simgelerin yasaklanmasından bahsediliyor. İktidara gelmesi durumunda, AB üyeliğinden de ayrılma sözü veren Wilders, sınırları kapatmayı, İslam ülkelerinden mülteci alımını önlemeyi ve çifte vatandaşlığa sahip suçluları derhal sınır dışı etmeyi vadediyor. Parti, programında kültür ve sanata maddi desteğin kesilmesi, asker ve polise fazladan bütçe ayrılması da yer alıyor. Bir asırdan fazla bir süredir koalisyon hükümetleri ile yönetilen ve parlamentosu içinde birçok parti bulunan Hollanda'da, anketlerde şubat ayının başından beri düşme eğilimi gösteren ve son yapılan 5 Mart ‘‘Peil’’ anketine göre 150 üyesi bulunan parlamentodan 25 sandalyeyi (oy oranı) alacağı tahmin edilen PVV'nin, tek başına bir hükümet kurma olasılığı bulunmuyor. Diğer partiler ise, birçok önerisi uluslararası hukuku ve Hollanda anayasasını ihlal eden PVV ile bir koalisyon hükümeti kurmayacaklarının sözünü veriyor. Wilders ise 2006'da ayrıldığı liberal VVD (Halkın Özgürlük ve Demokrasi Partisi) ile bir koalisyon hükümeti kurmayacağını söylüyor.

Şuan ki VVD-PvdA (İşçi Partisi) koalisyon hükümetinin VVD'li lideri Başbakan Mark Rutter'in partisi ise 24 sandalye (oy oranı) ile anketlerde en büyük ikinci parti konumunda. Serbest piyasayı destekleyen, ekonomi ve sosyal konularda geleneksel liberal bir çizgide bulunan partinin, parlamentoda 40 sandalyesi bulunuyor. 2010 Ekim ayında, ikinci Dünya Savaşı'ndan beri kurulan ilk azınlık hükümeti olan VVD-CDA(Hristiyan Demokrat Parti) koalisyonunu PVV'nin dışarıdan desteği ile kuran parti, 2012 ekonomik krizinde PVV'nin desteğini çekmesiyle, bir buçuk yıl iktidarda kalabildi ve 12 Eylül 2012 tarihinde yapılan erken seçimde, kendisinden sonra en çok oyu alan PvdA ile 2002'den beri normal süresini tamamlayabilen ilk koalisyon hükümetini kurdu. PVV'ye geçen seçmenlerini geri kazanabilmek için sıkı bir entegrasyon politikası savunan parti, geçtiğimiz haftalarda ''normal davran ya da ayrıl'' çağrısında bulundukları açık bir mektup yayınladı.

Anketlere göre 21 milletvekili (oy oranı) çıkartması tahmin edilen ve en büyük üçüncü parti olan CDA (Hristiyan Demokratik Parti) ise merkezde yer alan muhafazakâr bir partidir. İncili ilham kaynağı olarak gören CDA, kimlik konusunda ciddi ve sert önlemlerin alınmasını, burka yasağının ve güvenlik hizmetlerinin arttırılması gerektiğini savunuyor. Parti lideri Sybrand Buma'ya göre, Hollanda Yahudi-Hristiyan bir ülke ve Radikal İslam Hollanda'yı tehdit etmektedir. Parti mevcut parlamentoda 13 milletvekiline sahiptir.

Parlamentoda dört milletvekili bulunduran ve anketlere göre seçimlerde 17 sandalye (oy oranı) kazanması tahmin edilen Gronen Links (Yeşil-Sol) partisi ise 1990'da dört küçük sol parti ve yeşil partinin birleşmesiyle kuruldu. Temel değerleri çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal adalet olan partinin lideri, 30 yaşındaki Jesse Klaver, CDA'nın kimlik konusunda önerdiği sert önlemlerin gereksiz olduğunu savunuyor.

1966 yılında Hollanda demokratik sisteminde reform yapmak amacıyla kurulan ve mevcut parlamentoda 12 milletvekiline sahip D66 (Demokratikleşme 66) partisinin ise, bu seçimlerde 17 sandalye (oy oranı) kazanacağı tahmin ediliyor. Kendisini ilerici ve sosyal açıdan liberal bir parti olarak nitelendiren D66, 2006 yılından beri Alexander Pechtold liderliğinde devamlı bir yükseliş göstermektedir. İslam karşıtı Geert Wilders'in söylemlerine etkili bir şekilde muhalefet olan Pechtold, Hollanda'da İslam’ın hürriyetini savunmaktadır.

Avrupa Birliğine ve küreselleşmeye karşı popülist sol bir çizgide olan SP (Sosyalist Parti) ise, PVV'nin ırkçı olmayan haline benzetiliyor. Mevcut parlamentoda 15 milletvekili olan partinin, bu seçimlerde 13 sandalye kazanacağı tahmin ediliyor. Parti lideri Emile Roemer, Wilders'ı ''radikalleşmiş bir VVD'li'' olarak nitelendiriyor ve VVD ile koalisyon kurmayacaklarını söylüyor.

2012 erken seçimlerinde %24,9 oy oranı ile 35 milletvekili çıkartan ve VVD ile koalisyon hükümeti kuran PvdA (İşçi Partisi), 1946'da kurulan ve merkez-solda yer alan bir partidir. Son seçimlerden beri desteğini kaybeden partinin, son seçim anketlerine göre on milletvekili (oy oranı) çıkartması tahmin edilmektedir. 2016 yılında yapılan genel başkan seçimlerinde, dönemin genel başkanı ve 2012 yılında partiyi seçimlerde temsil eden Diederik Samsom'u geçerek liderliği alan Lodewijk Asscher, mevcut kabinede sosyal yardım bakanı olarak görevine devam etmektedir.

Son anket sonuçlarına göre mevcut beş milletvekili (%4 oy oranı) sayısının değişmeyeceği tahmin edilen Christen Unie (Hristiyan Birliği Partisi), Hollanda'daki üç Hristiyan partiden en ılımlı olanıdır ve ilerici sosyo-ekonomik politikalarından dolayı solda tanımlanmaktadır. İncil ilkeleri parti politikalarının temelini oluşturan CU, kürtaj ve ötenaziye karşıdır.

2002'de kurulan ve dünyada hayvan haklarını merkezine alan ilk büyük parti olma iddiasındaki PvdD (Hayvanlar için Parti), 2006 yılından beri her seçimde parlamentoya iki milletvekili sokmayı başarmıştır. Sol kanatta yer alan ve aynı zamanda çevreci olan PvdD'nin bu seçimlerde meclise beş milletvekili (%3 oy oranı) sokacağı tahmin ediliyor.

2012 seçimlerinde bir milletvekili ile temsil imkânı bulan 50 PLUS (50artı), 2009'da emeklilerin hakkını korumak amacıyla kurulmuş ve merkezde yer alan bir partidir. Emeklilik yaşının 65'e geri getirilmesini isteyen partinin, anketlere göre beş milletvekili (%4 oy oranı) kazanacağı tahmin ediliyor.

Önümüzdeki seçimlerde mevcut parlamentodaki üç milletvekili (%2 oy oranı) sayısını koruyacağı düşünülen diğer bir parti SPG (Siyasi Reform Partisi) ise, Hristiyan partilerin en koyu olanıdır. Parti, ülkenin tamamen ‘'kutsal kitapta gösterilen tanrının kurallarına göre'’ yönetilmesini ve kadınların siyasette aktif bir rol oynamaması gerektiğini savunuyor.

PvdA (İşçi Partisi)'dan, partinin entegrasyon politikasına güvenoyu vermedikleri için 2014 yılında ihraç edilen, Türk kökenli milletvekilleri, Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk'ün 2015'te kurduğu DENK (Düşün), azınlıkların haklarını ve çok kültürlülüğü savunuyor. Anketlere göre partinin önümüzdeki seçimlerde üç milletvekili (%1 oy oranı) çıkartması bekleniyor.

Anketler, PVV'siz bir hükümet kurulması için en az beş partinin gerekli olacağını göstermektedir. Olası koalisyon senaryoları;

Büyük Koalisyon: VVD+CDA+D66+GL+PvdA

Merkezci Koalisyon: VVD+CDA+D66+GL+CU

Sol eğilimli Koalisyon: CDA+D66+GL+PvdA+SP+Diğerleri

Koalisyon kurulma süresi ortalama üç ay olan Hollanda'da, koalisyon oluşturma süreci biraz zaman alabilir.

Seçim tartışmalarının en yoğun olduğu konular, göç ve kimliktir. Nüfusun yaklaşık %20'sinin göçmen veya göçmen ailelerden oluştuğu Hollanda'da, 1998'den bu yana çıkarılan yeni yasalar ile göç ve entegrasyon politikaları daha sıkı hale getirildi. Aşırı sağcı lider Wilders'a göre Hollanda'da yaşayan Türk göçmenlerin, Türkiye'ye geri dönmesi gerekmektedir.

Mülteci konusu da 2015'de ki kriz zamanı kadar olmasa da, Hollanda toplumu için bir endişe kaynağı. 2016 yılında kaydedilen 31.000 sığınmacı, hükümetin öngördüğü 90.000'in bir hayli altında olmasına rağmen, mülteci konusu seçim tartışmalarının en yoğun olduğu konulardan biri.

2012 ekonomik krizini atlatan Hollanda’da ekonomi diğer tartışmalı konuların gerisinde kalıyor. İşsizliğin %6,7'ye gerileyerek, son beş yılın en düşük seviyesine geldiği Hollanda'da büyüme oranı %2,3’e yükseldi. Enflasyon %1,2 oranındadır ve Hollanda ekonomisinin temelleri giderek iyileşmektedir.

Hollanda’da Devlet Başkanı Kral’dır. 1848 yılında kralın yetkileri kısıtlanmış ve anayasal monarşi sistemine geçilmiştir. Yürütme, Hükümet ve Bakanlar Kurulu olarak ikiye ayrılmaktadır. Parlamenter sistemlerin genelinden farklı olarak Kral Hükümetin bir üyesi olarak kabul edilir ama parlamentoya karşı bir sorumluluğu yoktur ve bakanlar kurulunda yer almaz. Bakanlar Kurulu, Başbakan, Bakanlar ve Devlet Sekreterlerinden oluşmaktadır. Hollanda Parlamentosu Senato (Eerste Kamer/Senate) ve Temsilciler Meclisi (Tweede Kamer/House of Representatives) olmak üzere iki kanattan oluşmaktadır. Parlamento’nun üst kanadı niteliğindeki Senato, Eyalet Meclisleri tarafından dört yıllığına seçilen 75 üyeden oluşur. Yetkilerin çoğunu elinde bulunduran Temsilciler Meclisi ise dört yıllığına seçilen 150 milletvekilinden oluşur.

Hollanda’da yazılı anayasa olmasına rağmen anayasa yargısı yoktur. Hollanda Anayasasının 120’nci maddesi kanunların anayasaya uygunluğunun denetlenmesini açıkça yasaklamaktadır. Fakat anayasa Hollanda'da yürürlükte olan yasal düzenlemelerin uluslararası anlaşma hükümlerine aykırı olması durumunda uygulanamayacağını emretmektedir. Hollanda açısından, 1950'de Roma'da imzalanıp, 1954'de de Hollanda'da yürürlüğe giren İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi ve 1966'da New York'ta imzalanıp, 1979'da da Hollanda'da yürürlüğe giren Siyasi Haklar Sözleşmesi özel önem taşımaktadır. Yüksek Mahkeme bu denetim görevini yerine getirirken anayasaya uygunluk denetimini yansıtan bir sonuca ulaşmaktadır. Wilders'in iktidara gelmesi durumunda, uluslararası hukuka uymayan önerilerinin denetimi bu yolla sağlanacaktır.

Hollanda seçimleri, %0,67 barajlı nispi seçim sistemine göre yapılır. Hollanda parlamentosu nispi temsil esası ile oluştuğu için her partinin aldığı oy oranında parlamentoda temsil gücü vardır. Hollanda'da aday listeleri bütün bir ülkeyi kaplamaktadır, Türkiye'deki gibi seçim bölgeleri yoktur. Bir partinin tek başına iktidar olabilmesi için %50'lik bir oy alması gerekmektedir. 18 yaş ve üstü, tüm Hollanda vatandaşları parlamento seçimlerinde oy kullanabilmektedir.

DİAM Araştırma Asistanı

Buğra Kadir KOÇER