İTALYA ANAYASA REFERANDUMU
Britanya’da “Brexit” ve Amerika Birleşik Devletleri’nde Başkanlık Seçiminin ardından “third domino” olarak da adlandırılan İtalya’da Anayasa reformuna ilişkin referandum 4 Aralık’ta gerçekleştirilecek. Bu ay Avrupa’da gerçekleştirilecek diğer seçimler arasında (Avusturya’da 4 Aralık’ta gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Makedonya’da ve Romanya’da 11 Aralık’ta gerçekleştirilecek genel seçimler) önemli bir yeri olan referandum genel olarak Merkezi Hükümetin yetkilerini arttırmayı amaçlıyor.
İkinci Dünya Savaşından bu yana 65 hükümet gören İtalya, istikrarsız yapısına son vermek için çeşitli politik reformlar gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Matteo Renzi hükümeti de göreve geldiği 2014’ten bu yana hızlı karar alınmasını sağlayan bir tek parti iktidarını mümkün kılacak yönetim modeli tasarlamaktadır. Bu anlamda referandum Başbakan Renzi’nin ikinci önemli politik reformunu oluşturmaktadır. İlk reform 2016 yılında yürürlüğe giren ve “Italicum” olarak da bilinen tek başına iktidar olunmasına imkân veren seçim yasasıydı. Italicum yasasısına göre artık %40’ın üzerinde oy alan parti tek başına iktidar olabilecektir. Yasaya göre %40 ve üzerinde oy alan parti bonus puanlarla Temsilciler Meclisinin (Camera dei deputati) %55’ine sahip olabilecek. Yani 630 sandalyenin 340’ına sahip olabilecek. Eğer hiçbir parti %40 ve üzerinde oy alamaz ise en yüksek oy alan iki parti tekrar seçime girecek ve en yüksek oyu alan parti bonus puanların sahibi olacak.
Evet çıkması halinde İtalya’nın Üçüncü Cumhuriyeti’nin ilanı olacağı söylenen bu referandum ise İkinci reformu oluşturmaktadır. Cumhuriyet Senatosunda (Senato della Repubblica) hem niteliksel hem niceliksel değişiklikler öngören reforma göre;
Ayrıca, reform paketinin bir diğer önemli ayağı bölgelerin (regioni) yetkilerini azaltarak merkezi hükümetin kontrolünü arttırmaktır.
Anayasa Referandumunda Kullanılacak Oy Pusulası
İtalyan parlamenter sisteminde;
Bu ikinci reformun gerçekleşmesi bir anlamda İtalyan çift meclisli sisteminin (bicameral) sonu anlamına gelmektedir.
Massimo Bottura, Andrea Bocelli, Ferzan Özpetek gibi ünlü isimler referandumda evet oyu kullacaklarını açıkladılar ancak son anketler hayır kampanyasının önde olduğunu gösteriyor. Kampanya’nın evet kanadına “sadece bir evet” sloganı ile (Basta un Si!) Demokratik Parti’nin lideri Matteo Renzi öncülük ederken hayır kanadında ise 5 Yıldız Hareketi’nin lideri (Movimento 5 Stelle) Beppe Grillo, Forza Italia lideri Silvio Berlusconi, Lega Nord lideri Matteo Salvini gibi sağ-populist isimler yer almaktadır.
Muhalefete göre bu değişikliğin gerçekleşmesi otoriterleşmenin önünü açacaktır. Hayır çıkması halinde bu sonucun AB karşıtı M5S lideri Beppe Grillo’ya yarayacağı düşünülmektedir. M5S ise iktidar olmaları durumunda AB’den çıkmak için referanduma gideceklerini her seferinde belirtmektedir.
Seçim kampanyasının başlangıcında referandumu kişiselleştiren ve hayır çıkması durumunda istifa edeceğini söyleyen Renzi kendi geleceğini referandumun sonucuna bağladı. Referandumun sonucunun hayır çıkması otomatik olarak yeni seçimleri tetiklemeyecektir elbette, Cumhurbaşkanı Mattarella yeni bir hükümet kurulması için seçenekleri değerlendirecektir. Eğer yeni hükümet kurulamazsa Renzi’nin istifasının yeni seçimleri zorlayacağını düşünülmektedir.
Sonuç olarak politik istikrarını sağlamak için çeşitli reformlar gerçekleştiren İtalya’da referandumdan evet çıkması halinde bu reformlara yenisi de eklenecektir. Hayır çıkması halinde ise ülkenin hemen olmasa da yakın gelecekte yeni bir seçime gideceği ve bunun da popülist parti M5S hareketini güçlendireceği konuşulmaktadır. Dolayısıyla referandumun sonucu doğrudan olmasa da dolaylı olarak AB-İtalya ilişkilerini etkileyecektir.
Diam Araştırmacısı
Fikret Topal