Avrupa'da Göç ve İslamofobi 2016

Avrupa'da Göç ve İslamofobi 2016

“Avrupa’da Göç ve İslamofobi: Avrupa’nın Mülteci Olgusu ve İslam Düşmanlığı” başlıklı bu araştırma Sakarya Üniversitesi Diaspora Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (DİAM) tarafından Ocak- Aralık 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir.
Araştırma, Nisan 2011’de başlayan, Suriye’den tüm dünyaya yönelen göç hareketi ile Avrupa’nın son dönemde karşılaştığı en büyük kitlesel göç konusunda, özellikle birlik üyesi ülkelerin süreci nasıl yönettikleri, bu hareketle bağlantılı şekilde artan İslam düşmanlığı yaklaşımı ve yaşanan hak ihlalleri noktasında farkındalık yaratmayı hedeflemektedir. Avrupa’nın mülteci algısını ve İslam yaklaşımını ortaya koymak amacıyla Türkçe dilinde yayınlanmış en kapsamlı çalışmalardan biri olan bu araştırmada, Türkçe ve İngilizce dillerinde yapılan günlük medya takipleri, ulusal ve uluslararası raporlar ile haberlerin analizi yöntemi kullanılmıştır.
Suriye iç savaşıyla artan göç hareketi, önce komşu ülkeleri etkilemiş ardından Avrupa’ya kadar uzanmıştır. Sürecin yönetiminde ortak bir paydada buluşamayan birlik üyesi ülkelerin kendi içinde eşitsizliklere sahip olması, daha yapıcı ve duyarlı planların eksikliğine sebep olurken bunların medyaya yansıyan neticelerine tanıklık edilmiştir. Yine bu süreçte sağlıksız ve güvenliksiz barınma koşulları, eğitim ve sağlık konularında yaşanan ihlaller, cinsel istismar ve kötü muamele ile potansiyel ucuz işgücü olarak algılanmalarını örnekleyen çok sayıda olay, yıl boyunca insan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarınca eleştirilmiştir. 2016 boyunca yapılan anket çalışması, mülakat ve raporlarda Avrupa insanının sığınmacılarla ilgili terörden sorumlu, potansiyel suç unsuru ve işlerini ellerinden alacak kişiler olarak görülmesi ortak bir sonuç olarak ortaya çıkmıştır. Avrupa ülkelerine yönelen bu göç hareketinin Avrupa’nın dini ve kültürel değerlerinden farklı bir inanç coğrafyasından gelmesi, yıl içinde endişe verici kimi olaylar ve uygulamaların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Mültecilerin ve sığınmacıların çoğunun Müslüman olması entegrasyon problemlerini de beraberinde getirmiş, Müslüman mültecilere ön yargıyla yaklaşılması sonrası Müslümanlar dışlama, ırkçılık, ayrımcılık ve şiddetin hedefi haline gelmişlerdir. Ayrıca Avrupa ülkelerinde İslam ve Müslüman karşıtı saldırılarda büyük oranda artış gözlenmiştir. 2016 yılından Ocak 2017’ye kadar toplam 2400’den fazla islamofobik saldırı vuku bulmuştur. İslam düşmanlığına, Müslümanlara yönelik hakaretlerden şiddet eylemlerine, çalışma hayatındaki ayrımcılıktan başörtüsü ve burka gibi simgesel ayrımcılığa, ibadet özgürlüğünün kısıtlanmasından camilere yönelik saldırılara, Müslümanların kurduğu okul, dernek ve vakıflara yönelik kontrollerin artırılmasından, Müslüman ülkelerden kaynaklanan göç hareketlerine karşı önlemler almaya kadar pek çok alanda rastlanmaktadır.

Medyaya yansıyanlar ve söz konusu insan hakları örgütlerinin konu hakkındaki hassasiyeti, bizi bu konuda çalışmaya teşvik eden gerekçelerin başında gelmektedir. Bununla birlikte başta Almanya ve Avusturya olmak üzere çoğu Avrupa ülkesinin entegrasyon bağlamındaki politikalarının, zaman zaman temel haklar üzerinde yaptırımlar boyutuna ulaşıldığıyla karşılaşılmış olması ve Avrupa ülkelerinde yaşayan Müslümanların önyargı, dışlama, ayrımcılık ve şiddet kapsamında maruz kaldığı İslam düşmanlığının görünürlüğündeki artış, bu yöndeki çalışmaların gerekliliğine işaret etmiştir. Tüm bu çıktılar, bizi, söz konusu raporun hak ihlalleri çalışmalarındaki eksikliği giderme ve yaşananlar noktasında kamuoyunu bilgilendirme çabalarımızın yerinde olduğu sonucuna ulaştırmıştır.
Sakarya Üniversitesi’nde DİAM’ın kurulmasını destekleyen ve sağlayan Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. MUZAFFER ELMAS’a öncelikli teşekkür etmek isteriz. DİAM Müdürü Doç. Dr. Bünyamin Bezci’nin konuya dair hassasiyeti ile çalışmanın planlanması, hazırlanması ve raporlanması sürecinde sağladığı destek için müteşekkiriz. Bu çalışmanın başlangıcından sonlanma sürecine kadar yazarlara desteklerini ve yardımlarını esirgemeyen tüm DİAM ekibine özel teşekkürlerimizi iletiyoruz. En büyük teşekkürün sahibi, yaşanan bu göç sürecinde, sığınmacı konumundaki insanlardan desteğini, yardımını ve duasını esirgemeyen tüm insanlardır.


Saygılarımızla,

Zehra Hopyar ve Büşra Kepenek

Fotoğraflar